• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dgdernek
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905448823723
  • https://www.instagram.com/dgdernek
  • https://www.youtube.com/@dostlukgrubu
Derneğimizin Etkinlik Takvimi

Radyo D Dinle

Halk TV Kültür Sanat

 
Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
BÜLBÜLÜN ÇİLESİ YANMAKMIŞ GÜLE
14/09/2025

 



Mutlaka duymuşsunuzdur bu hicaz şarkıyı: "Bülbülün Çilesi Yanmakmış Güle, Ömürler Geçiyor Ağlaya Güle." Yusuf Nalkesen'in çok sevilen eserlerinden biridir. Sadece bestesi değil güftesi de Nalkesen'e aittir. Güftesi bizlere Divan Edebiyatı'ndaki "gül – bülbül" mazmunlarını hatırlatır. Divan Edebiyatı'nda gül, bülbülün aşık olduğu ama dikenleri nedeniyle yaklaşamadığı daima uzaktan sevdiği sevgilidir. Tıpkı ateş ile pervane böceği gibi bu tehlikeli aşk, aşık olana daima zarar verir. Bülbül güle konamadığında hüzünle öter durur. Öbür tarafta da gül kurur, solar gider.

 

Yusuf Nalkesen'in hayatı ibret alınacak mücadelelerle doludur. Ailesi Üsküp'ten İzmir'e göç etmek zorunda kalmıştır. Evinin yanması, kızının vefatı gibi başına gelen feci olaylara rağmen Allah'a isyan etmemiştir. Çok sayıda eser meydana getirmesi ve gönül ehlinden sohbet insanı olması ayrıca dikkat çeker. Günümüzde rastlayamadığımız türden insandır yani. Sanat hayatında geldiği konuma göre çok da mütevazıdır. Ne yazık ki sanat dünyası o vefat ettiğinde vefa göstermemiş, cenazesine camiadan yalnız Bülent Ersoy katılmıştır. Nalkesen'in vefatı ardından Bülent Ersoy; "Sazların telleri koptu, şarkılar sustu" demiştir.

 

Öte yandan Nalkesen'in anısını yaşatmak ve onu yeni nesillere tanıtmak amacıyla Karşıyaka Belediyesi'nce adı sokağa verilmiştir. Yine Karşıyaka Belediyesi'nce büyük boy "Yusuf Nalkesen Hayatı ve Besteleri" adlı bir kitap hazırlanmış ve basılmıştır. Vefatının ardından Karşıyaka ve İzmir'de düzenlenen pek çok konserle hatırası ve besteleri yaşatılmıştır. 80 yıllık ömrüne nice eserler sığdıran, Soğukkuyu Mezarlığı'nda ebedi istirahatgahında olan sanatçımızı ben de rahmetle anıyorum.

 

Bu sanatsal girişten sonra yazının ikinci faslına geçiyoruz. Bu yazıyı yazmayı neden düşündüm? Çünkü İzmirli'yi bülbüle, CHP'yi ise güle benzeteceğiz. Sosyal demokratları temsil eden simge biliyorsunuz ki kırmızı bir güldür. İzmirliler de bu gülü el üstünde tutan hemşehrilerimizdir. Fakat İzmirliler gülü fazlaca sıkı tutmuş bu nedenle dikenleri eline batmış eli kan içinde kalmıştır. Şimdi İzmirliler, sıktıkları ellerini gevşetse gül düşecek ve de kan ayadan açığa çıkacaktır.

 

Yani İzmirliler güle sevdalı olduklarından şarkıdaki gibi çile çekmektedirler. Sıkıntılara rağmen, acı artmasına rağmen bunu dile getirmemekte dikenlerden değil gülün göz alıcı kırmızı çiçeğinden bahsetmektedirler. Bu arada yıllar su gibi akıp geçmekte, ömürler ağlaya güle tamamlanmaktadır. Bilinmeze doğru gidilmektedir. Gerçekten bu acının bu çilenin sonu gelecek midir? Bu sorgulayış insana elem ve ıstırap getirdiğinden yani insana sıkıntı ve acı verici bir üzüntü yarattığından İzmirli çareyi içmekte bulmuştur. Nalkesen şarkıda bunu şu dizelerle dile getirir: "İçelim a dostlar, neş'e dolalım. İçelim bu akşam ser-mest (başı hoş/sarhoş) olalım."

 

İzmirli hizmete hasret kalmış, diğer şehirlerin başını alıp gittiğini görünce ciğeri yanmıştır. İZBAN'da trene binerken ESHOT'ta otobüs beklerken İZDENİZ'de vapurla karşı kıyıya geçmeye hazırlanırken neredeyse her ay farklı bir uygulama ve ücretlendirme ile İzmirli yolculuk sırası kendisine gelmeden, sıkıntıya girmekte, eziyet çekmektedir. Tam da bu üzüntü kişide; bozuk düzeni reddetme ve isyan duygusu yaratacakken Nalkesen'in sözleri yine akla gelmektedir: "İçelim a dostlar, neş'e dolalım. İçelim bu akşam ser-mest olalım." Ve böylece akşam içilecek biranın, rakının, şarabın hayalleri kurulmakta bu arada belediyenin çektirdiği çile unutulmaktadır.

 

İzmirlilerin huyunu bilen İzmir büyükşehir ve ilçe belediyeleri belki de bu nedenle Yeşilay'la etkinlik yapıp içkinin zararını anlatma yoluna gitmez. İçkiyi azaltıcı etkinlik ve programlara yer vermezler. Açılışlarda davetlerde illa ki alkollü içecekler gelenlere ikram edilir. İçildikçe de neşeli kahkahalar artmakta yerel ve ulusal problemler unutulmakta; keyif edilmektedir.

 

İşin esprisi bir yana; İzmirli iyi niyetle, Atatürkçü ve aydın kimliği ile son kale olarak gördüğü CHP'ye içi kan ağlayarak oy vermekte ancak karşılığını hizmet olarak alamamaktadır. Tam bir başkana alışmışken hepsi birden değişince şaşırmaktadır. CHP'nin İzmir'de düşen oyları da bunun göstergelerinden biridir. Vatandaşın iyi niyeti sömürülmekte cumhuriyetçi değerleri kullanılmakta ama kent sorunları ile boğuşulmamaktadır.

 

İzmir'de çöp dağları ile ilgili haberleri ve fotoğrafları şu anda gireceğiniz herhangi bir İzmir haber sitelerinde rahatlıkla görebilirsiniz. Fakat hemen arkasında ya da önünde bir başka haberde gülümseyen CHP'lileri, bambaşka dertleri olan kongre peşindeki parti yöneticileri ile ilgili haberleri okuyabilirsiniz. Karşıyaka Çarşısı gibi İzmir'in vitrin bölgesinde dahi çöp yığıntıları arasından parti yetkilileri geçip CHP binasına girerler. Vatandaş ve şehir umursamazlığa terk edilmiş, başıboş kalmıştır.

 

İzmir'de CHP örgütlerinin sergilediği malum tavır Türkiye geneline de sirayet etmiştir. CHP'nin cumhurbaşkanı adayı olacak diye ilan edilen ismi Ekrem İmamoğlu Silivri Hapisanesi'nde kaderine terk edilmiştir. Kongre kazanmak için çevrilen dolaplardan İstanbul İl Başkanlığı'na kayyum atanmıştır. Geçmiş dönem il başkanlığı ve milletvekilliği yaptıkları Gürsel Tekin'i şimdi kötüleyen yine CHP'lilerdir.

 

Malum yarın CHP'nin kayyum davası var. Partiye Kemal Kılıçdaroğlu'nun kayyum olarak atanacağı iddia ediliyor. Kongreler, kurultaylar partisi olan iç kavgası hiç bitmeyen CHP yine kendi derdine düşerken hizmet alamayan CHP'li belediyelerin sakinlerine yine çileye katlanmak düşüyor. Öte yandan gülün yaprakları da birer birer düşüyor. CHP'den çok sayıda isim o veya bu nedenle partiden ayrılıyor. Tam zıddı bir partiye AKP'ye geçiyorlar.

 

CHP, sosyal demokrat bir parti olarak siyasette önemli bir pozisyon taşıyor. Atatürk'ten İnönü'den Ecevit'ten gelen misyonu ismen de olsa bizlere hatırlatıyor. Öte yandan CHP'li belediyelerin olduğu kentlerde ve ilçelerde milyonlarca insan hizmet bekliyor. Belediyelerin gelirleri azaldığından hizmetlerde aksama olduğu herkesin malumu. Ancak hak etmeyen şekilde işe alınma süreci yapılıp fazlaca personel çalıştıran belediyelerin durumu içler acısı. Üstelik vatandaş en temel belediye hizmetlerinden bile mahrum kalıyor.

 

Yine güftesi ve bestesi Yusuf Nalkesen'e ait bir şarkı sözüyle yazıyı tamamlayalım:

 

"Kimi dertten içermiş kimi neşeden. Kimi ayrılıktan kimi işveden. Kimi yar elinden kimi şişeden. Kadehim kırılmış, şişem artık boş. Sormayın ben niye sarhoşum sarhoş. Dostların meclisi donansın meyle. Sakiler mest olsun tanburla, neyle. Ey gönül cefaya tahammül eyle."



225 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

KÜLTÜR MERKEZLERİ HALKINDIR, HALKIN KALACAKTIR - 17/07/2025
KÜLTÜR MERKEZLERİ HALKINDIR, HALKIN KALACAKTIR - AHMET EREN ÖZEN 17/7/2025
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR? - 4 - 11/05/2025
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR? - 4 11/05/2025
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR - 3 - 07/05/2025
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR - 3 Ahmet Eren Özen 7/5/25
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR? - 2 - 06/05/2025
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR? - 2 Ahmet Eren Özen 6/5/2025
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR? - 1 - 05/05/2025
DEMOKRATİK FOBİ NEDİR, NASIL AŞILIR? - 1 Ahmet Eren Özen 4/5/2025
OSMANLI'NIN AYDINLIK YÜZÜ: MİTHAT PAŞA - 01/05/2025
OSMANLI'NIN AYDINLIK YÜZÜ: MİTHAT PAŞA - Ahmet Eren Özen - 01/05/2025
ŞERİF KUTLUDAĞ HOCAYA SELAM OLSUN - 29/04/2025
ŞERİF KUTLUDAĞ HOCAYA SELAM OLSUN - Ahmet Eren Özen - 29/4/2025
HUKUKA YÖN VEREN FELSEFE - 28/04/2025
HUKUKA YÖN VEREN FELSEFE - Ahmet Eren Özen 28/4/2025
SAHNEDE ÖLEN SANATÇI ŞEHİT, YARALANAN GAZİDİR - 01/04/2025
SAHNEDE ÖLEN SANATÇI ŞEHİT, YARALANAN GAZİDİR - Ahmet Eren Özen - 1/4/2025
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar41.388941.5548
Euro48.317148.5107
Hava Durumu

İzmir nöbetçi eczaneleri