• Anasayfa
  • Favorilere Ekle
  • Site Haritası
  • https://www.facebook.com/dgdernek
  • https://api.whatsapp.com/send?phone=+905448823723
  • https://www.instagram.com/dgdernek
  • https://www.youtube.com/@dostlukgrubu
Derneğimizin Etkinlik Takvimi

Radyo D Dinle

Halk TV Kültür Sanat

 
Ahmet Eren Özen
ahmeterenozen1@gmail.com
ŞERİF KUTLUDAĞ HOCAYA SELAM OLSUN
29/04/2025

  ŞERİF KUTLUDAĞ

 

 

Her güne, erken saatlerde yola revan olarak başlar Şerif Kutludağ. "Günaydın sevgili dostlar" diye seslenir takipçilerine. Bu seslenişin peşine mutlaka bir alkışı (iyilik dileği) takar: "Gününüz ve gönlünüz güzel olsun her daim. Yüzünüz hep gülsün" der. Onun için her zaman umut vardır belli ki. Bunu; "Dal kurumamışsa çiçek için her zaman umut vardır!" sözleriyle açıklar.

 

Gönül insanıdır. Gönlü Allah sevgisi ile doludur. Bundan dolayı camiler ve özellikle de minareler, mutlaka kadraja alınması gereken huzur abideleridir. Bir huzuru da insanlara selam vermekte bulur. "Güne çayla başlayın, ayla başlayın; 'Günaydın' deyiverin isterseniz" önerisinde bulunur.

 

Güneyli olmanın Denizlili olmanın haklı gururunu taşır her fırsatta. Memleketine hâlâ hizmet eder ve İzmir'den bu nedenle ayrılır ara sıra. Günübirlik hasret çeker İzmir kendisine. Bindiği trenler ise neş'e dolar. "Yokluklardan varlık derleyerek, çocuklarını yetiştiren Güneyli cefakâr analar"a şiirler yazar. Her şiiri içtendir, sahtelik yoktur ve gereksiz metaforlara başvurarak şiirini karmaşıklaştırmaz.

 

Manolya ağacının çiçeğini ilk kez gördüğünde heyecanlanır, mutlulanır ve herkesin bu mutluluğu paylaşması için hemen bir Facebook gönderisi ile duygularını açık eder. "Hayatın çeşitliliklerini, güzellik" olarak görür hep. Bir ağaca günışığı vursa; "Yeşilliğe güneş yağmış" der. Bu cümlede edebi sanata başvurmuştur ama bizlere de yaşamı güzellik çerçevesinden görmemiz noktasında farkındalık sağlamaktır niyeti.

 

Katıldığı etkinliklerinden notlar yazar Facebook sayfasına. İnternet sitelerindeki köşelerinde bu yazıları yayınlar. Böylece o etkinlik, gerçekleştiği yerdeki insanları aşarak; binlere ulaşır. Üstelik izlemeye, dinlemeye gittiği etkinliklerde illa ki lokum ikramı yapar. Ağız tatlansın, söz tatlansın, kalp tatlansın diye. Zaten kendisi bu hayatta tatlılığı seçmiştir. Öyle olmasa bir gül fotoğrafı koyup da sabah saatlerinde "Gülaydın" diye yazıp, paylaşabilir miydi? Ve de günü bitirirken herkesi "vaktin sahibine emanet" eder. Ona göre maddi zenginlik, gelip geçici bir şeydir çünkü. Bu nedenle "insan biriktirin" çağrısında bulunur.

 

Kültür, sanat insanıdır. Öyle ki gözüne hoş görünen, kulağına hoş gelen TRT programlarını duyurur. Bunu salt iyilik ihtiyacından yapar. Ona göre "iyilik, iyi insanların harcıdır." Sadece insanları değil hayvanları da önemser. "Hayvan deyip geçmeyelim. Hay, can demektir" diye söze başlar. Lakin apartmanda hayvan beslemeyi; "kapitalizmin el attığı bir köle ticaretinin yansımasından ibaret" görür. "Kapitalizmin, maalesef kent hayatında yalnızlaşan, tekleşen, çocuk edinmeyen, kendi çocuğunu kendisine yük bilen ya da çeşitli nedenlerle çocuğu olmayan kimselerin bu ve benzeri duygularını sömürerek oluşturduğu bir köle pazarıdır" cümlelerini kurar. Dolayısıyla insanı şaşkınlığa sürükler. Sanki yıllar önce evinde kedi besleyen Şerif hoca, kedi ölünce tavır değiştirmiş gibidir. Sonra bir bakarsınız hayvan katliamları olunca isyan eder: "Hayvan değil haycan diyelim canlara" çağrısını duyurur.

 

14 Şubat Sevgililer Günü'nü de anlamsız bulur. Yunus Emre'nin "Sevelim, sevilelim" şiirini daha kıymetli addeder. Belki de Yunus Emre'nin kendisine aşk müptelası olarak getirilen birisini bu dertten kurtarmak için; "beş on güzel kızın yanına götürün, güzelliğin bir tek sevdiği kızda olmadığını anlasın" sözünü duysa o da hayret eder. Yunus Emre, büyük şairdir ama çağının popülisti hatta oportünistidir aslında, Pek çok kişi Yunus'un bu yönünü duyumsamaz.

 
  ŞERİF KUTLUDAĞ AHMET EREN ÖZEN

Politik paylaşımları, söylemleri yoktur genellikle Şerif hocanın. Bu konudaki sessizliği, iktidarı destekleme olarak algılanır çevresince. Belki de bir şiirinde yazdığı; "Benim babam susardı, / Söze dökmezdi isteklerini. / O yalnızca yaşardı / Çalışırdı hiç durmadan…" mısralarından dolayı babasına çektiği düşünülebilirdi. Fakat yine de "Gazze’deki, Filistin’deki, Lübnan’daki, Doğu Türkistan’daki zulmün durdurulmasını bekliyor insanlık" diyerek ara sıra isyan eder dünyanın bozuk düzenine. Savaşlara, "R'siz bir Uk ayna Masalı" ile karşı çıkar.

 

Şiir poetikasını, yine bir şiirle şöyle açıklar: "...Şiir adına şiire takılan bütün prangalar kırılmalı / Şiir adına kurulan bütün bentler yıkılmalı / Şiir adına oluşturulan bütün fildişi kuleler dağıtılmalı / Ve şiir özgürlüğüne kavuşmalı, en doğal halleriyle…"

 

Sanatçının durumunu ise: "Dünyanın neresinde olursa olsun, hangi ülkesinde olursa olsun; düşünürler, şârler, yazarlar ve muhalifler; devletin kuruluş felsefesi ve dünya görüşüyle ülkeyi yönetenlerin yönetme erkine göre değer kazanırlar ya da kaybederler. İktidarda olanlar, sanatçıların toplum nezdindeki itibarını ve saygınlığını yanlarında görmek isterler. Bu mümkün olduğunda sanatçılar her türlü övgü ve ödüllendirmeyi yaşarken muhalif olanlar da çeşitli sıkıntı ve eziyetleri yaşarlar…" sözleriyle ifade eder.

 

Sosyal – politik yaşama dair; "İnsanların her türden haklarını arayabilmesi için de özgür bir vatanı, özgür bir devleti olması gerekiyor. Bunlar olmadan insanla ilgili hiç bir hak ve hukukun mücadelesi olamaz ve verilen göstermelik mücadeleler de bir anlam ifade etmez" söylemleri dikkat çekicidir. Kadınıyla erkeğiyle hakça ve insanca yaşanabileceği bir dünya düzeni arzular. "Bugün ülkemizde sığınmacılar sebebiyle toplumsal rahatsızlık yaşarken, Allah korusun ya bir de iç kargaşalık ya da her hangi bir devletle savaş konusu gündeme gelse nice olur halimiz!" sözleriyle de endişelerini yansıtır.

 

Beşinci şiir kitabı "Selam Olsun"dur. 16 yıl liselerde Türk Dili ve Edebiyatı dersini anlatmış bir öğretmendir. 24 yıl öğretim görevlisi olarak Denizli Üniversitesi'nde çalışmıştır. Her derste kimbilir kaç öğrenciye selam verir, koridorda, sokakta, eve giderken kaç öğrencinin selamını almıştır; Allah bilir!

 

Ölümü, tüm canlılar için kaçınılmaz biyolojik evre olarak görür. Yine de her yeni haftayı yeni umutlar bilerek yaşar. Bu açıdan Mevlana'ya yakın bakış açısına sahiptir denilebilir. Karşıyaka'nın sevgi şairi Şerif Kutludağ'ı ölüme çoook geç gitmesini, böylelikle ondan daha fazla istifade etmeyi dileyerek, dostlukla selamlıyorum.




157 kez okundu. Yazarlar

Yorumlar

Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu yapmak için tıklayın

Yazarın diğer yazıları

OSMANLI'NIN AYDINLIK YÜZÜ: MİTHAT PAŞA - 01/05/2025
OSMANLI'NIN AYDINLIK YÜZÜ: MİTHAT PAŞA - Ahmet Eren Özen - 01/05/2025
HUKUKA YÖN VEREN FELSEFE - 28/04/2025
HUKUKA YÖN VEREN FELSEFE - Ahmet Eren Özen 28/4/2025
SAHNEDE ÖLEN SANATÇI ŞEHİT, YARALANAN GAZİDİR - 01/04/2025
SAHNEDE ÖLEN SANATÇI ŞEHİT, YARALANAN GAZİDİR - Ahmet Eren Özen - 1/4/2025
İHANET SARMALINDA TÜRKİYE - 15/03/2025
Ahmet Eren Özen - İHANET SARMALINDA TÜRKİYE - 15/3/2025
ALDATMA VE ALDATILMAK - 17/02/2025
Ahmet Eren Özen - ALDATMA VE ALDATILMAK 17/2/25
ÖRNEK SİYASETÇİ HİLMİ URAN - 23/12/2024
Ahmet Eren Özen - ÖRNEK SİYASETÇİ HİLMİ URAN - 23.12.2024
SURİYE MESELESİNDE ERDOĞAN VE ÖTEKİLER - 09/12/2024
Ahmet Eren Özen - SURİYE MESELESİNDE ERDOĞAN VE ÖTEKİLER 9/12/2024
TKP'NİN CHP KARŞITLIĞINDA KÖYLÜ MESELESİ - 27/11/2024
Ahmet Eren Özen - TKP'NİN CHP KARŞITLIĞINDA KÖYLÜ MESELESİ - 27/11/2024
BAŞKA TÜRKİYE YOK! - 01/11/2024
Ahmet Eren Özen - BAŞKA TÜRKİYE YOK! 1/11/2024
 Devamı
Döviz Bilgileri
AlışSatış
Dolar38.342738.4963
Euro43.465643.6397
Hava Durumu

İzmir nöbetçi eczaneleri